ANAYASA TARTIŞMALARI
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, milletvekillerinin yeni sivil anayasa çalışmaları ile ilgili eleştiri ve önerilerini değerlendirdi. Kurtulmuş, “Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bütün siyasi partilerden beklentim şudur; şahıs olarak söylüyorum, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak söylüyorum: Hiçbir ön yargı olmaksızın, hiçbir art niyet olmaksızın sepetlerimizdeki bütün bilgileri ortaya koyarak iyi niyetle ve doğru bir zeminde yani Parlamento zeminini esas alarak Türkiye’de 85 milyonu ilgilendiren çok kuvvetli, çok güçlü bir anayasa yapım sürecini bu Meclisin yürütebileceği, böyle bir birikime sahip olduğu, böyle bir siyasi tecrübeye sahip olduğu kanaatindeyim. Anayasanın milletin anayasası olabilmesi, en geniş konsensüsle, en geniş bir kabulle çıkması için hepimiz üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğimiz kanaatindeyim” dedi.
‘BU MECLİS ANAYASA YAPMAYA MUKTEDİRDİR’
Mecliste siyasi partilerle yürüttüğü müzakerelerden, resmi ve gayriresmi görüşmelerden aldığı intibanın, yeni bir anayasa yapımı konusunda iyi niyet ve talep gördüğünü aktaran Kurtulmuş, eleştirilerin de olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi:
“Ben samimi bir müzakere sürecinin kurulmasının, sonuç almaya yeterli olacağını düşünüyorum. Burada kategorik olarak kabul etmeyeceğimiz bir şeyin altını çizmek isterim: ‘Bu Meclis Anayasa yapmaya muktedir değildir, mezun değildir’ şeklindeki bir anlayışın tamamıyla antidemokratik olduğunun altını çizerim. Bu Meclis, Türkiye Cumhuriyeti’nin 28’inci Dönemini oluşturan Türkiye Büyük Millet Meclisi, aynen kendisinden önceki Türkiye Büyük Millet Meclisleri gibi yeni bir anayasa yapmaya da Anayasa’da bazı değişiklikler yapmaya da muktedirdir ve mezundur, millet tarafından yetkilendirilmiştir.”
TOPLUMSAL BİRLİKTELİK ÇAĞRISI
Türkiye’nin dünyadaki gelişmeler çerçevesinde her zamankinden daha çok bütünleşmesi gerektiğine vurgu yapan Kurtulmuş, “Türkiye’nin özellikle bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmeler çerçevesinde kendi toplumsal bütünlüğünü sağlaması ve ortak toplumsal değerler etrafında bütünleşmesi mecburiyeti vardır. Sadece Balkanlardaki gerilimi, Karadeniz’de Rusya- Ukrayna arasındaki çatışmanın esasında sadece Rusya- Ukrayna çatışması değil, Rusya ile Batı arasında topyekün bir çatışma olduğunu, Kafkaslardaki gerilimi, hemen güneyimizde devam eden gerilimleri, ta Yemen’e kadar olan bölgedeki çatışmaları ve en son Filistin- İsrail çatışmasıyla birlikte Doğu Akdeniz’in ve tarihçilerin ‘Bereketli Hilal’ dediği bu coğrafyanın yeniden bir ateş çemberine döndürülmesi çabalarını iyi okumak mecburiyetindeyiz. Bu coğrafyada güçlü bir şekilde ayakta durmaktan başka şansımız yoktur. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, dünya görüşümüz ne olursa olsun, hangi öncelikleri Türkiye’nin geleceği için kendimizce öncelik olarak kabul ediyorsak edelim, sonuçta bu memlekette 85 milyon olarak bir ve beraber olacağız ve hep beraber ayaklarımızı sağlam bir şekilde yere basacağız. Temel meselelerimizde birleşerek, bütünleşerek temel değerlerimiz etrafında topyekün bir araya gelmek mecburiyetindeyiz” ifadelerini kullandı.
CAN ATALAY AÇIKLAMASI
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu milletvekili Can Atalay ile ilgili sorulara yanıt verdi. Konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisinin tavrının açık olduğunu ifade eden Kurtulmuş şöyle dedi:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, milletvekillerinin ant içme gününde Can Atalay’ın ismi okunarak Can Atalay’ın milletvekili listesinde olduğu Büyük Millet Meclisi kayıtlarına geçirilmiştir. Arkasından, Can Atalay’ın özlük haklarının verilmesiyle, hatta bildiğim kadarıyla danışmanlarını da tayin etti ve danışmanlarının da olmasıyla, bir milletvekili arkadaşımız hangi hakları kullanabiliyorsa Can Atalay’a da o hakları Meclis tarafından verilmiştir; artı, bütün partilerin oluruyla, bütün partilerin ittifakıyla komisyonlardaki bağımsızlara düşen haklar çerçevesinde Can Atalay İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi olarak da Meclis Genel Kurulunda seçilmiştir. Ancak, baştan beri söylediğimiz şey şudur ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi kendi tavrını, duruşunu ortaya koymuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kendisini mahkeme yerine koyup Can Atalay’ın kararıyla ilgili bir mahkeme kararı çıkarması herhalde düşünülemez, böyle bir şey beklenemez. Bendeniz Meclis Başkanı olarak şunu yaptım, daha önce yaşanan durumlarla karşılaşmamak için, 28 Eylül 2023 tarihinde Yargıtayın kararı onandı. Bu karar hemen bir gün sonra, yani 29 Eylül 2023’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirildi ve ben bugüne kadar bu kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Genel Kurulu’na sevk etmedim. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ortadadır. Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra herhalde ilgili mahkeme de kendi görüşünü ifade edecek, daha doğrusu kararını verecek ve Meclis de gereğini yerine getirecektir.”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, TBMM, Kamu Denetleme Kurumu ve Sayışta bütçelerini görüşerek kabul etti.